Amerika, Trump devlet başkanı olduğundan beri aldığı kararlarla dünyanın tepkisini çekmeye devam ediyor. Türkiye ile vizeleri durdurması da Trump’ın en son icraatı. Peki, ABD Türkiye’ye vize vermeyi neden durdurdu?
Hatırlanacağı gibi daha önce Amerika, Türkiye de dahil olmak üzere birkaç ülke için daha laptop ve diğer büyük elektronik cihazlar için kısıtlama getirmişti. Bu belki de vize engelinin ayak sesleriydi. Ama işin asıl nedeni farklı.
15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişiminin ardından Amerika Başkonsolosluğu’ndan Pensilvanya’ya bilgi akışı olduğu saptanmış ve delilleriyle ispat edilmişti. Bunun sonucunda da başkonsolosluk görevlisi Metin Topuz’un tutuklanmasından sonra alınması da dikkat çeken bir detay. Metin Topuz’un kaçak Zekeriya Öz ile bağlantısı saptanmıştı. Metin Topuz’un tutuklanmasının ardından ise Amerika Büyükelçiliği twitter hesabından şu açıklamayı yaptı: “Son zamanlarda yaşanan olaylar, ABD Hükümeti’ni, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin ABD Misyonu’nun tesisleri ve personelinin güvenliğine ilişkin taahhütlerini yeniden değerlendirme sürecinde, Büyükelçiliğimiz ve konsolosluklarımıza gelen ziyareti sayısını en aza indirgemek amacıyla şu andan itibaren geçerli olmak üzere, Türkiye’deki tüm ABD diplomatik misyonlarındaki göçmen olmayan vize hizmetleri askıya alınmıştır.” Yani turistik, eğitim ve iş amaçlı yapılan Amerika ziyaretleri bir süreliğine donduruldu.
Yani 15 Temmuz’da, yüzlerce vatandaşımızın ölümüyle, binlercesinin yaralanmasıyla veya sakat kalmasıyla sonuçlanan bir olay ile ilgili yaşanan süreçte bilgi akışı vereceksin ve dokunulmayacaksın öyle mi? Amerika’nın bir sorunu da bu. Kendi ülkelerine karşı yapılan en küçük bir yanlışlığa tahammülleri yok. Ama kendileri bir tezgah kurduğu zaman anında karşılarında gördükleri ülkeye yaptırım uyguluyorlar.
Ey arkadaş! Suriye’nin kuzeyine binlerce TIR silah yolladınız. En son 900 küsurdu, saymaktan bıktık. Bize yöneltilen silahları, bizimle dalga geçer gibi teröristlere verdiniz. Yetmedi, Pensilvanya’da beslediğiniz o vatan hainini suçları delilleriyle ispatlandığı halde hala vermiyorsunuz. 15 Temmuz’da İncirlik’te olan olayların ortaya çıkmaması için bütün kayıtların teker teker silindiğini de biliyoruz. Yani yaptıklarınızı örtmeye çalıştınız ama olmadı. Merak ettiğim bir konu da İncirlik Davası diye bir şey neden yok? Neyse, haddimizi de alanımızı da aşmadan devam edelim.
Biz aşmayalım ama haddini aşan biri var. O da neyse ki valizini topladı gidiyor, güle güle. John Bass denen terbiye yoksunu zat giderayak öyle bir pot kırdı ki, tehdit mi ediyor yoksa şaka yapmaya mı çalışıyor anlayamadık. Adam DEAŞ’ın Türkiye’ye saldırmamasını DEAŞ ile yaptığı anlaşmaya bağlıyor. Daha önce söyledik tekrarlayalım. TOPUNUZ GELİN! Beslediğiniz YPG, PYD, PKK, DAEŞ… Kimi bulursanız, bulun getirin. Zaten garibimin veda toplantısına da sadece birkaç tane basın mensubu gitmiş. Öyle ki artık bu zatı muhatap olarak gören de yok.
Bir ülkeyi stratejik ortak olarak görüp de ona karşı vizeleri askıya almak ya da durdurmak ne derece mantık işidir, cevabını sizlere bırakıyorum. Hem suçlu hem güçlü rolünü oynayan Amerika bakalım bu kararın yanlışlığını ne zaman anlayacak? Bizim için sorun değil, düşünmesi gereken de Amerika.