25 Ağustos’tan bu yana dünya üzerinde görüp görülebilecek en büyük insanlık ayıbı yaşandı. Myanmar’da binlerce Rohigyalı Müslüman öldürüldü, ölü sayısından daha fazla kişi Myanmar’ı terk etti, yüzlerce köy yakıldı yıkıldı. Şimdi sizinle kabaca bir hesap yapalım. Hangi aydayız? Ekim ayında. 25 Ağustos’tan bu yana ne kadar zaman geçmiş? 1,5 ay diyelim. Hadi, sizi kırmayalım 1 ay 10 gün olsun. Peki, neredeydi Birleşmiş Milletler?
İcraat olmadan, sadece yaşanan insanlık suçunu kınayan açıklamalar geldi. Bangladeş’e sığınan o insanlara kim yardım elini uzattı Türkiye’den başka? Uzatan vardır mutlaka da acaba Türkiye’nin yardımı kadar yardım götürdü mü? Hiç zannetmiyorum. Dünyadaki mazlumlara, nerede olursa olsun yardım elini uzatan bir ülke haline geldik, farkında mısınız ey istemezükçüler? O çok özendiğiniz batının sözde medeniyetinin bugün artık tamamen İslamiyet karşıtı olduğunu görüyor musunuz? Efendim? Evet, doğru söylediniz, körsünüz görmüyorsunuz. Zaten başka bir şey de beklenmezdi sizden.
BM de bugün kalkmış Arakanlı Müslümanlar için 430 milyon dolarlık acil yardım hazırlamış. Allah razı olsun, teşekkür ederiz. Ama neredeydiniz efendiler? Neredeydi aklınız? O insanların yaşadığı zulüm başladığı zaman bir tane delikanlı çıkıp da ‘durun’ demedi. Sadece kınamakla geçiştirdiniz meseleyi. Oradaki insanların barınmaya, temiz suya, temiz yemeğe ihtiyacı var. Hepsinden ziyade korkularından kurtulmaya ihtiyaçları var. Allah cümlesinin yardımcısı olsun.
Buradan Bangladeş’e de birkaç şey söylemeden geçemiyorum. Zira öylesine üzücü açıklamalar geldi ki, o haberi okuyunca ‘hadi canım, asparagastır’ dedim. Bangladeş malumunuz Müslüman bir ülke. Göçüp gelenler de Müslüman. Nasıl Müslüman bir ülke, komşusuna ‘bizim ülkedeki Müslümanları geri alın’ diyebilir ya hu? Bu nasıl bir vicdan ürünüdür? Orada Müslümanlara neler yaptıklarını görmüyor musunuz? Sırf bir iftira yüzünden, Budist rahiplerin çirkinliklerini üç Müslüman gencin üzerine attıkları günden bu yana o insancıklar burnunuzun dibinde nelere maruz kalıyor, hiç mi içiniz sızlamıyor? Bir de sanki Arakanlı Müslümanlar için tüm harcamayı Bangladeş hükümeti ya da devleti, artık neyse, yapıyor. Türkiye’nin açık çek verdiğini unutmadık. Aptal yerine koymayın kimseyi.
Yanlış anlaşılmasın lütfen. Biz bir Müslümanın yapması gerekenleri anlatacak kadar alim değiliz. Sadece kanımıza dokunan şeyleri yazıyoruz. Bir Müslüman, din kardeşine sahip çıkmayacak da kime sahip çıkacak? Bangladeş’i kim ne için sıkıştırıyor, ya da bu gerçekten bilerek mi yapılıyor bilemiyoruz. Ama şu bir gerçek ki Müslüman alemi olarak bir olamadık. O-LA-MA-DIK! Kimse aksini iddia etmesin. Müslüman olduğunu iddia edenler Suriye’deki insanların yaşadığı zulmü görmelerine rağmen ‘Suriyelileri istemiyoruz’ diye bas bas bağırdılar. “Allah-u Ekber” diyerek Müslüman, din kardeşini vuruyor. Sonra adı DEAŞ mıdır DAEŞ midir IŞİD midir nedir ‘ben Müslümanım’ diye piyasaya çıkıyor, iki tane kafa kesip korku salıyor, dünyada muhtelif yerlerde bombalar patlatıyor. İşte dünyaya verdiğimiz izlenim. Maalesef ama bu! Biz çıkıp konuşmazsak, bir şeyler yapmazsak Müslüman karşıtlığı ne yazık ki daha çok artacak. İşte o zaman da BM gibi UNICEF gibi uluslararası kuruluşlar da böyle katliamlardan 1,5 ay sonra icraata kalkışacak (mı acaba?).