Şu güne kadar yazdığımız yazıları takip edenler bilirler. Genelde sakin bir üslupla yazarız yazılarımızı. Bu akşamki rezaleti gördükten sonra içimizdeki zehri boşaltalım biraz. Yenilince hemen böyle yazıyorsun da demeyin lütfen. Daha önceki yazılarımıza bakın. Fenerbahçe’nin aldığı kötü sonuçlardan sonra hep takımı, varsa da hakem hatalarını eleştirdim. Bu yazı diğerlerinden farklı olacak.
Başakşehir tarafından başlayalım önce. Öylesine rezalet bir oyun anlayışı ki 2. dakikada gol bulunca 5. dakikada oyunu yavaşlatmalar başladı. Başakşehirli Volkan’a verilen sarı kart için çok geç kalındı.
Bakın. Spor ahlakı ile profesyonellik bazen farklar barındırmakta. Adını anmayacağım bir oyuncu yerden yere attı kendini. Öyle bir kıvranıyor ki sanırsınız bir yeri koptu. Lakin 2 dakika sonra da at gibi koşuyor meydanda. Sorarım size bu profesyonellik midir? Eğer ki Abdullah Avcı spordaki bu ahlakı çok iyi biliyorsa bu aktörü film setlerine göndermeli artık.
Hakem Fırat Aydınus da verdiği hatalı kararlar ile iki tarafa da azap oldu. Valbuena’nın ayağına basıldı, müdahale topa dedi. Aynı pozisyon Başakşehirli futbolcuya yapılınca bu sefer faulü verdi. Dahası top sözde durmadı diye Fenerbahçe’nin 3 kere atağını kesen Aydınus, Başakşehir’in bu akınını kesmedi ve gol oldu. Sonra da ofsayt olan bir golü vererek ödeşmeye çalıştı. Olmuyor beyler! Federasyon gözlemcisi bu hakem üçlüsüne kaç puan verir bilemem ama yan hakem Serkan Ok’u artık uzaklaştırmak lazım. Adam resmen Başakşehir’e çalıştı. Valbuena’ya yapılan hareket onun çizgisi doğrultusunda oldu. Top taca çıktı devam dedi. Valbuena’ya yapılan hareketin aynısı Başakşehirli oyuncuya yapılınca hemen hakemi uyarıyor. Bu olmaz böyle. Tek haklı olduğu pozisyon golün ofsayt olduğudur.
Gelelim Fenerbahçe’ye. Neresinden tutsan elinde kalır. Sadece Ozan ve Valbuena’nın mücadelesi yetmedi. İsla sağ bekte çok ağır. İleri çıktığında geri DÖNMÜYOR. Dolayısıyla da savunma eksik kalıyor. Soldado için daha önce yazdığım yazılarda umut dolu şeyler yazmıştım. Sanırım güvendiğim dağlara kar yağacak. Dirar etkisiz. Aatif oyuna girene kadar 2. yarıda Fenerbahçe saha yoktu. Kıvrandılar durdular sağ açık alınacak dendi durdu. Adama sormazlar mı Stoch ve Volkan Şen niçin gönderildi diye? Gönderiliş sebepleri “Bekleneni veremedi.” oldu. Ya hu arkadaş! Hazırlık döneminde kendini yırttı Stoch. O van Persie’nin bile gol atamadığı hazırlık maçlarında canını dişine taktı. Sonra da keninden bekleneni veremedi. Geçiniz bu işleri efendiler. Takım çöküyor.
Yeni transfer Jansen’i iyi veya kötü yönde eleştirmek için henüz çok erken. Neto ilk maçında hatasız oynadı. Dileriz ki Neto bu performansı ile devam eder.
Özellikle her fırsatta Fenerbahçe’yi sevdiğini söyleyen Volkan ve yönetim. Zorlamayın artık şansınızı. Seviyorsanız bile bu sevgi takıma zarar veriyor. Defansif oyun oynatılıyorsa her maçta en az 1 gol nasıl yenir ki? Bunun mantıklı bir açıklaması yok! Bu şekilde gidecek olursa Başakşehir maçındaki seyirci ortalamasını zor görür Fenerbahçe. Bir şeyler eksik. Uymuyor veya olmuyor. Bırakın artık. Gencecik Erten eriyor 3. kalecilikte. Açın önünü. Fenerbahçe’yi bu kadar çok seviyorsanız gelin stada taraftar olarak destekleyin. Çekin ellerinizi artık. Valbuena varını yoğunu koyuyor ortaya. Fişek gibi bir orada bir burada. Puan kayıplarında sinir krizleri geçirmesi son derece normal. Kimsenin umurunda değil çünkü. Devre arası gelmeden işler yoluna girmezse bir yere gider. Demedi demeyin.