Fenerbahçe ligde oynadığı 15 maçtı kaybetmedi. Elbette bu 15 maç içinde iyi oynamadığı dönemleri oldu. Son dakikalarda yenilen gollerle galibiyetlerin kaçması vs. Ligin ikinci yarısından itibaren büyük bir toparlanma içine girdiler. Göztepe maçında bunu göremesek de daha sonraki karşılaşmalarda gösterdiği başarı ortada. Trabzonspor karşısında olası bir galibiyeti kaçırdı. Başakşehir’i sahasına gömdü.

Kafilenin İstanbul’a hareketi sırasında bir kanalın teknik direktör Hikmet Karaman’la yaptığı röportaja denk geldim. Hikmet hoca çok tecrübeli bir teknik adam. Yalnız röportajda söylediklerini kendisine hiç yakıştıramadım. Sanki yenilgiyi kabullenmiş ve bir oyuncunun takımdan ayrılmasıyla her şeyin bittiğini ima eder gibi bir konuşma yaptı.

Alanyaspor karşılaşmasında da gösterdiği performans şampiyonluk yarışında “ben de varım” demesiydi adeta. Her ne kadar ilk dakikalarda rakip baskılı oynayıp golü bulmaya çalışsa da gücü bir yere kadar yetti. Daha sonra savunmalarına kapanıp Fenerbahçe ataklarını engellemeye ve en azından ilk yarıyı berabere bitirmek için çok çaba harcadılar.

Oyun içi performansında da Fenerbahçe’nin üstünlüğü göze çarpıyor. Alanyaspor’un etkili isimleri olan Efecan ve Emre Akbaba’nın etkili olabileceği bölgelerde önlemler alarak tehlikeli olmalarını engellediler. Ancak Junior Fernandes takımın en etkili ismiydi ve ilk yarıda çok kritik bir pozisyonu değerlendiremedi. Eğer o pozisyonu golle sonuçlandırabilseydi sonuç çok daha farklı olabilirdi.

Golü bulana kadar da Fenerbahçe klasik oyununu sergiledi. Kanatlardan giderek havadan toplarla pozisyon bulmaya çalıştı. Bunu başaramayınca da yerden kısa paslarla rakip kaleye ilerlemeye çalıştı. Nitekim Valbuena’nın pas trafiğini müthiş yönlendirmesi ve Giuliano’nun şık bitiriciliği Fenerbahçe’ye golü getirdi. Bu dakikadan sonra Alanyaspor’un direnci iyice bitti. İkinci golde ofsayt tartışmaları çok normal. Çünkü pozisyon net ofsayt. Fernandao rakip oyuncunun en az 1 metre ilerisinde topla buluşup golü attı. Buna lafım yok. Ancak ikinci yarıda çizginin içinden çıkan topla ilgili niçin kimse konuşmuyor?

Oyuncudan oyuncuya tabii ki fark olacaktır. Bazı oyuncuların eksikliği takımın etkisini olduğu gibi düşürür. İşte Giuliano oyun karakteriyle bunu ispatlamış durumda. Topun ileride kalması ve ileride top çevirebilme yeteneğiyle Fenerbahçe’nin gole daha yakın olmasına yaradı. Zaten kanatlarda Aatif ve Valbuena gibi gole yakın oyuncular da olunca dar kadroda önlem almak zor oluyor. Bir de maçın 3-0 olmasına rağmen Aatif ve Giuliano’nun performanslarını alkışlamak gerekir. Fark açıldığı halde ileride baskı kurarak rakibi hata yapmaya zorladılar. Ancak Hasan Ali maçın sonuna doğru o kadar gereksiz bir sarı kart gördü ki. Yönetimin bu futbolcuya para cezası vermesini beklerdim açıkçası.

Alınan bu sonuç sabır ve istikrarla gelen bir başarıdır. Önümüzdeki hafta Beşiktaş derbisi var. Bu maçtan da 3 puan çıkarabilirse kimse kusura bakmasın Fenerbahçe’yi kimse tutamaz.

Son olarak da Pazar akşamı sahada fenalık geçiren Galatasaraylı Gomis’e geçmiş olsun. Bu akşam oynanacak Şampiyonlar Ligi mücadelesinde de Beşiktaş’a yürekten başarılar dileriz. Umarız ki zor dönemden geçen ülkemizin yüzü az da olsa güldürürler.

Saygılarımla.

PREVIOUS ARTICLE

Son Dönemin En İyisi

NEXT ARTICLE

Sert Düşüş

Yorumlar

  • (not be published)